Ülkemiz dinamik yapısı gereği çalışan kişilerin çoğunluğunu işçiler oluşturmaktadır. Bu nedenle işçi-işveren ilişkileri sosyal hayatımızın bir parçasıdır. İşçi ve işverenler birbirleriyle olan ilişkilerinde bir takım hak ve yükümlülüklere sahiptir. İşçi ve işverenlerin birbirlerine karşı hak ve yükümlülükleri ile işçilik alacakları 4857 sayılı İş Kanununda düzenlenmektedir. Biz büromuz olarak gerek işçi gerek işveren müvekkillerimizin haklarını ve yükümlülüklerini mevzuat ve güncel yargı kararları doğrultusunda korumakta ve takip etmekteyiz.
İş sözleşmesinin feshinden sonra doğan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma (fazla mesai) ücreti, maaş vb. gibi alacaklar işçilik alacakları olarak nitelendirilmektedir. Bu bağlamda işçinin haklarının doğumu konusunda iş sözleşmesinin feshedilmesinden önce ve sonra gibi bir ayrım yapılabilir. Uygulamada işçinin iş sözleşmesinin feshinden sonra doğan hakları işçi alacakları olarak nitelendirilip müvekkillere yoğun olarak yardımcı olduğumuz alanı da bu haklar oluşturmaktadır. 7036 sayılı iş mahkemeleri kanunu ile bu alacaklar ile ilgili uyuşmazlıkların çözümünde yargı merciine başvurmadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurma şartı getirilmiştir. Gerek arabuluculuk görüşmeleri aşamasında gerekse dava aşamalarında dinamik kadromuz ile en etkin ve doğru şekilde haklarınıza kavuşmanıza yardımcı olacağımızı belirtmek isteriz.